Casey Johnston, yeni kitabı “A Physical Education: How I Escaped Diet Culture and Gained the Power of Lifting” (Fiziksel Eğitim: Diyet Kültüründen Nasıl Kurtuldum ve Kaldırmanın Gücünü Nasıl Kazandım) ile ağırlık antrenmanının, sağlıklı kalmak için bize söylenen her şeye nasıl meydan okuduğunu açıklıyor.
Casey Johnston’ın Diyet Kültürüyle Mücadelesi
Yıllarca diyet kültürünün kurallarına göre sağlık ve fitness konusunda her şeyi “doğru” yaptığını düşünen Casey Johnston, kalori saymak, kilometrelerce koşmak ve sürekli olarak yeme isteğini kontrol altında tutmaya çalışmak gibi yöntemlerle mücadele etti. Dışarıdan bakıldığında disiplinli bir görüntü sergilese de, içsel olarak yiyecek ve egzersizle olan ilişkisi giderek bozuluyordu.
Ağırlık Kaldırma Bir Kurtuluş Yolu Mu?
“A Physical Education” adlı kitabında Johnston, katı kardiyo rutinlerinden ve kısıtlayıcı diyetlerden ağırlık kaldırmaya geçiş yaparak kuralları yeniden yazmasına yardımcı olan yolculuğu anlatıyor. Kitap, ağırlık kaldırmanın hem fiziksel hem de duygusal olarak ihtiyaç duyduğu temeli nasıl sağladığını gözler önüne seriyor.

Diyet Endüstrisi Neden Ağırlık Kaldırmayı Desteklemiyor?
Johnston, ağırlık kaldırmaya başlamadan önceki yiyecek ve egzersizle olan ilişkisinin zorlu olduğunu belirtiyor. 2000’lerde kadın bedenlerine yönelik tutumun adaletsiz olduğunu vurgulayan yazar, medyanın kendi beden algısı üzerinde büyük etkisi olduğunu söylüyor.
Ağırlık Kaldırmanın Dönüştürücü Etkisi
Kilo vermek için sürekli çabaladığı sağlıksız bir dönemden sonra ağırlık kaldırmaya başlayan Johnston, bu aktivitenin hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendisini dönüştürdüğünü fark etti. Yedikçe yeme isteğinin azaldığını, daha güçlü ve mobil hissettiğini gözlemledi.
Ağırlık Antrenmanının Tarihsel Bağlamı
Kitabında Amerika’daki ağırlık antrenmanının tarihini inceleyen Johnston, bu aktivitenin farklı ideolojiler tarafından nasıl sahiplenildiğini ve günümüzdeki algılara etkisini ele alıyor.
Kadınlar ve Ağırlık Kaldırma Algısı
Johnston, diyet endüstrisinin kadınlar için ağırlık antrenmanını neden daha fazla teşvik etmediğini ve bunun içselleşmiş kadın düşmanlığıyla olan ilişkisini tartışıyor. Kadınların görünümleriyle meşgul edilmesinin daha büyük sorunları düşünmelerini engellediğini savunuyor.
Kişisel Bir Dönüşümün Hikayesi
Kitabının bir bölümünde kişisel deneyimlerine de yer veren Johnston, ağırlık antrenmanına başlamasıyla birlikte kendi sesini bulmaya ve kendini savunmaya başladığını ifade ediyor. Ağırlık kaldırmanın bireyin kendi bedeniyle bağlantı kurmasına yardımcı olduğunu vurguluyor.