Ünlü şarkıcı Sıla, Zülfü Livaneli’nin öncülüğünde düzenlenen Bodrum’daki 3. Akdeniz Edebiyat Günleri’ne konuşmacı olarak katıldı. Sanatçı, şarkı yazarlığı serüvenini anlattığı sunumuyla izleyenlerden bolca alkış aldı. Sıla, Bodrum’da katıldığı etkinlikte edebiyata olan ilgisini ve şarkı yazarlığında geçirdiği evreleri anlattı.
Ünlü şarkıcı, “Benim şarkılarım fizik problemi gibiydi. Çözümlemesi, anlaşılması, dinlemesi zordu. Yazı ön planda, müzik ikinci planda bir insandım. Bu şarkılar yazılırken büyüklerimden müzisyen ağabeylerimden yol görmeye, yol almaya çalışırken konunun form tutmakla ve şarkıların bir forma girmesiyle ilgili olduğunu anladım.” dedi.
Festivalin açılış davetine katılan Sıla, “Çocuklukta, ilk gençlikte tutunduğumuz yazarlar, şairler, müzisyenler, birçok kahraman var hayatımızda. Tabii çok öykünüyorsunuz onlara. İster istemez küçük küçük alıntılar taklitler çokça oluyor. Ta ki orijinal form tutturulana kadar. Orijinal formunuzu tutturduğunuzda zaten dışarıdan da bunun onayını alıyorsunuz. Sonra o öykündüğünüz kahramanlardan biri olmuşsunuz. Başkalarına yol gösterecek bir kahraman. Böyle bir süreç bu.” dedi.
“Mesleğim beni özgürleştirdi”
Ünlü sanatçı, “O zamana kadar yazdıklarınızla meşhur olmuşsunuz, şöhret kazanmışsınız. İnsanlar hep duydukları şarkıları duymak istiyorlar. Sonrasında da süreç daha zorlu yerlere geliyor. Şarkılardaki form değişikliği. Diğeri de kamu önünde olunca şarkılardaki form bağımlılığı. Tabii gelişmeniz için değişmeniz, yol almanız gerekiyor. Sanatsal olarak kendinizi buradan dürtüyorsunuz. Fakat bir tarafta da aynı şeyleri duymak isteyen dinleyicileriniz var. ‘Bir Vur Kadehi Ustam’ daha yapmadın.’ diyeni çok duyuyorum. Ee yapılmışı var ya. Yapılmıştan bir tane daha niye yapayım ki? ‘Sanat sanat için mi yoksa sanat toplum için mi?’ klişesine girmek istemem ama ben sonunda ikisinden de yapmaya karar verdim. İnsanın kendini ispatlayana kadar içinde yoğun bir anlaşılma isteği, yangın, heves bir sürü şey oluyor. Burada dengeyi yönetmek de bir sanat. Ben onun yolunu sanırım şöyle buldum. Pervasız olduğum, beğenilme endişesi yaşamadığım zamanlara, o ruh haline tekrar dönerek kaygılarımı azalttım. Merdivende şiir okuyamayan bir çocuktum ama mesleğim beni özgürleştirdi. Mesleğime ve bütün kahramanlarıma teşekkür ediyorum.” dedi