Arter, 2025 sergi programına Angelica Mesiti’nin Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi adlı kişisel sergisi ile başlıyor. Ayrıca, sanatçı Can Aytekin’in, Arter’in giriş atrium duvarı için özel olarak tasarladığı Duvar Çizimi adlı eseri de izleyicilerle buluşuyor.
Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi Sergisi
Arter’in 2025 sergi programı, Angelica Mesiti’nin Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi adlı sergisi ile başladı. Nilüfer Şaşmazer’in küratörlüğünde düzenlenen sergi, Avustralyalı sanatçının yaratıcı performans videoları ve fotoğraf baskı serileri ile izleyiciyi zaman, beden ve sesin birbirine bağlanan dilinde bir yolculuğa çıkarıyor.
Sergi, Mesiti’nin Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi adlı videosunu merkezine alırken, videoda yağmurun farklı seslerinin on bir icracı tarafından beden perküsyonları ve el hareketleriyle taklit edilmesi dikkat çekiyor. Videodaki performans, çiseleyen yağmurdan sağanak fırtınasına doğru gelişen bir koreografiyle, kolektif ve bireysel deneyim arasındaki bağı gözler önüne seriyor. Sanatçı, performans aracılığıyla topluluklar içinde sesin, jestin ve bedensel eylemlerin anlamlarını sorguluyor.
Sergi, Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi video eserinin yanı sıra Mesiti’nin Genç Güneş’in Solgun Işığında Yağan Yağmur adlı fotoğraf serisini de içeriyor. Bu eser, fosilleşmiş yağmur damlalarının yeryüzündeki geçici anları nasıl kalıcı hale getirdiğini anlatan ilginç bir perspektif sunuyor.

Can Aytekin’in Duvar Çizimi Eseri
Arter’deki Duvar Çizimi eseri ise Can Aytekin’in, Ters Yüz serisinden ilham alarak, Arter’in atrium duvarına özel olarak tasarladığı bir yapıt olarak öne çıkıyor. Aytekin, bu eserinde 10 geometrik formdan türetilen 33 şekli, duvar yüzeyine yağlı pastel boyayla uygulayarak, mekân ve resim arasındaki dinamik ilişkiyi sorguluyor. Duvar Çizimi, soyutlama, tekrar ve şekil gibi temalar üzerinden çizgi, yazı ve geometrik formları izleyiciye sunuyor.
Aytekin, sanatında geçici izlerin önemini vurgularken, Duvar Çizimi’nin her izleyiciye farklı bir bakış açısı sunduğunu belirtiyor. Bu eser, mekâna özgü bir kompozisyonla zaman ve mekânın değişken doğasına işaret ediyor. Aytekin, eserin geçici doğasına dikkat çekerken, farklı kombinasyonlarla yeniden şekillenebilecek bir puzzle gibi düşündüğünü ifade ediyor.

Gelecek Zaman ve Kolektif İletişim
Mesiti’nin eserleri, doğayı taklit etmeye dayalı kolektif eylemlerin gücünü vurguluyor. Sergi, kolektif eylemin, bireysel ifadeyle nasıl buluşabileceğini ve zamanın çoklu katmanlarını nasıl bir arada barındırabileceğini keşfe çıkıyor. Mesiti, eserlerinde toplulukların sessiz iletişim biçimlerini araştırarak, bedensel hareketlerin ve sesin toplumsal anlamını irdeliyor.
Sergi ve Aytekin’in duvar çizimleri, izleyiciyi bugünün karmaşık dünyasında geleceğe dair düşünmeye davet ediyor. Hem Mesiti hem de Aytekin, sanatlarını, bireylerin ve toplumların arasındaki bağları derinleştirerek güçlü bir izlenim bırakmayı amaçlıyor.

2025 Sergi Programı ve Arter’deki Yenilikler
Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi sergisi ile Arter, sanatı ve toplumu bir araya getiren eşsiz bir deneyim sunuyor. Arter’in 2025 programı, bu iki sanatçının eserleri ile sanata dair yeni bakış açıları sunarak, izleyicileri farklı zaman, mekân ve kolektif deneyimlere doğru bir keşfe davet ediyor.
Sergiler, 2025 yılının sonuna kadar Arter’de görülebilecek.