Maxi Magazin Rota’da bu hafta: İstanbul’un Başlıca Tarihi Hanları
İstanbul’un Tarihi Hanlarında Geçmişe Yolculuk
İstanbul’da ne kadar vakit geçirmiş olursanız olun her zaman keşfedilecek gizli bir hazine bulabilirsiniz. Keşfetmenin en güzel yolu ise şehrin sokaklarında dolaşmaktan geçer. İstanbul’un karmaşasında yaşamaya alışmış biri olabilirsiniz ya da gezmeye gelmiş bir turist… İster arkadaş grubunuzla olun, ister kendinize güzel bir gün hediye etmek isteyin. İstanbul’un tarihi hanlarında geçmişe doğru bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Zaman yolculuğu konusunda Tarihi Yarımada bir cennet. Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı, Çemberlitaş ve Cağaloğlu güzergâhında hiç ummadığınız yerlerde karşınıza bambaşka dünyalar çıkabilir. Başka bir zaman dilimine ait kapılardan bambaşka bir zamana ışınlanmak çok zor değil. Bu gezinin bonusu ise içerisinde bolca lezzetli durak barındırmasıdır.
İşte Keşfedilmesi Gereken Tarihi Hanlar:
Balkapanı Hanı
Osmanlı’da yiyecek içecek gibi ürünlerin toplanıp kontrol edildiği, tartılarak depolandığı ve dağıtıldığı yerlere kapan denir. Unkapanı gibi Balkapanı da bunlardan biridir. Balkapanı bir süre sonra konaklama için de kullanılmış ve han olması da buradan geliyor. Yüzlerce yıllık bir ticaret merkezinin son hâline göz atmak isterseniz Balkapanı’na uğrayabilirsiniz.

Kuru Kahveci Han
İsmi size kahvecilerle dolu bir han bulacağın izlenimi verse de bu handa herhangi bir kahveci bulunmaz. Ancak kahvecilerin olduğu sokaklardan ulaşabilen bir han olduğu için bu hana girmeden hemen önce Türk kahvesinin yoğun kokusuyla sokakları dolaşacağınızı söyleyebiliriz. Bu han 20. yüzyılda tüccarların konaklaması için yapılmış. Şimdilerde ise züccaciye, toptan ve perakende ürünlerin satıldığı birkaç dükkan görebilmek mümkün.
Hanın dış mimarisindeki detaylar gerçekten çok etkileyici. İçeri girdiğinizde de aynı hissi devam ettirmek isteyebilirsiniz ancak içerideki dükkanlar bu güzelliğe biraz gölge düşürüyor diyebiliriz. Handan çıkar çıkmaz ise hemen sağındaki İhsan Kurukahvecioğlu Halefleri’nde lezzetli bir kahve içmek mümkün.
Büyük Valide Han
Kösem Sultan tarafından yaptırılan Büyük Valide Han’a daha önce gitmediyseniz de İstanbul’da bir kubbenin üzerinde insanların Tarihi Yarımada manzarasında çekilmiş fotoğraflarından anımsayabilirsiniz. Çünkü bir dönem Büyük Valide Han’ın kubbesi turistik fotoğrafların merkeziydi. Daha sonra kubbeye zarar verildiği için bu alana çıkmak yasaklandı.
Büyük Valide han on yedinci yüzyıldan bu yana Mahmutpaşa’da hizmet veren han, Osmanlı’nın en büyük ticaret hanlarından biri olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise toptancıların ve dükkanların bulunduğu avlu, ziyaretçilerle dolup taşmakta. Avluyu gören balkondan etkileyici fotoğraflar çekebilirsiniz. Merdivenlerden tırmanıp hanı gezmeye başladığınızda ortamı mistik ve tedirgin edici bir hava kaplayabilir. Kendinize güvenin ve keşfetmeye devam edin!
Büyük Yıldız Han
Bugünlerde giysi dükkanları, kuyumcu, terzi gibi esnafın yer aldığı Büyük Yıldız Han, 19. yüzyılda inşa edilmiş. Osmanlı mimarisi ile Batı mimarisinin özelliklerini taşıyan hanın kim tarafından yaptırıldığı bilinmiyor. Bu hana geldiğinizde geçmişin dokusunun üzerinde yeninin izlerini bulabilirsiniz. Burada özellikle avlu manzarası oldukça dikkat çekici.
Rokoko Han
Bu han gezeceğiniz diğer hanlardan çok farklı. Her şeyden önce içerisinde asansör var. Döne döne inen merdivenleri, renkleri, 5 katı ve 110 dükkanıyla oldukça büyük bir yer. Yenilenerek modern bir görünüme kavuşan hanın esnafı ise daha çok kuyumculardan oluşmakta. Bu han her tarafıyla tam Instagramlık!

Giritli Mustafa Paşa Han
Osmanlı’nın taş mimarisinin en güzel örneklerinden birini bulabileceğiniz Giritli Mustafa Paşa Han, Osmanlı sadrazamlarından birinin adını taşıyor. 19. yüzyılda inşa edilen han, geniş bir avluya sahip. İçeri girer girmez eskinin duygularını ve tarihi dokuyu hissedebilirsiniz. Üst katındaki manzaradan kemerli yapısını ve geniş avlusunu gördüğünüzde fotoğraf çekmekten kendinizi alamayacaksınız. Farklı dükkanlara ev sahipliği yapan bu durak yavaş yavaş kendini ticaret sahnesinden çekmeye başlasa da tarihe meydan okuyan dokusu yaşamaya devam ediyor.
Çuhacı Han
Çuhacı Han Damat İbrahim Paşa tarafından tüysüz yün kumaş ticareti yapılması için inşa ettirildi. Hem ticaret hem konaklama yapılan bu han, şimdilerde kuyumcu esnafına ev sahipliği yapıyor. Gittiğinizde İstanbul’un güzel noktalarından biri olan Nuruosmaniye Camii manzarasına bayılacaksınız.

Vezir Han
Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa tarafından Köprülü Mehmet Paşa Külliyesi’nin bir bölümü olarak yaptırılan bu ticaret hanı, 17. yüzyılda inşa edilmiştir. Taç kapılı, tuğla ve taş yapılı bu hanın en büyük özelliği ise zamanında konaklayanlar için bir kütüphaneye sahip olması. Burada iş yeri sahibi olanların ve çalışanların okuma yazma bilmesi, kütüphaneye gidip kitaplardan faydalanması handa barınmanın şartlarından biriymiş. İçeri girildiğinde mimari olarak en ilgi çekici kısım ise tavanların şekli ve işlemeleridir.