İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları’nın yeni prodüksiyonu olan “Gidion’un Düğümü” adlı oyun, Müze Gazhanane Meydan Sahne’de tiyatroseverlerle buluştu. Johnna Adams’ın yazdığı, Ersin Umulu’nun yönettiği oyun, sosyal medyanın toplumsal baskı yaratıcı etkilerini ve eğitim sisteminin eleştirisini masaya yatırıyor.
Toplumsal Baskı ve Şiddet Temalı Bir Eser
“Gidion’un Düğümü”, 2009’da Amerikan Eleştirmenler Birliği Ödülü’nü kazandı ve “Çağdaş Amerikan Tiyatrosu Festivali”nde Seyirci Ödülü’nü aldı. Oyun, ünlü oyuncular Özge Özder ve Özgür Kaymak’ın performanslarıyla sahneleniyor. Yönetmen Ersin Umulu, eserin Chicago’daki bir devlet okulunda geçtiğini belirterek, öğretmen-veli görüşmesi üzerinden dramatik bir yapı kuruyor.
“Gidion’un Düğümü” Gerilimle Dolu Bir Hikaye Anlatıyor
Yönetmen Umulu, eserin ismini, “Gordion’un Düğümü” efsanesinden aldığını ifade etti. Efsaneye göre Büyük İskender, çözülmesi imkansız bir düğümü kılıcıyla keser. Ancak Umulu, gerçek hayattaki düğümlerin bu kadar basit çözülemeyeceğini vurguluyor ve “Gidion’un Düğümü”nün, çözülmesi mümkün olmayan karmaşık toplumsal meseleleri ele aldığını dile getiriyor.
Toplumsal Düğüm: Şiddet, Akran Zorbalığı ve İfade Özgürlüğü
Umulu, oyunun olay örgüsünü bir labirent gibi tasarladıklarını belirterek, her çözüm önerisinin daha karmaşık bir düğüme yol açtığını ifade etti. Oyun, aşırı baskı, akran zorbalığı, şiddet, sorumluluk, ifade özgürlüğü gibi konuları derinlemesine işliyor. Ayrıca, çocukların bazen masum olmadığını, hatta oldukça acımasız olabileceklerini ama aynı zamanda fiziksel ve duygusal şiddete de maruz kalabileceklerini gösteriyor.
“Ebeveyn-Çocuk İlişkisi ve Sosyal Medya” Temaları İşleniyor
Gidion’un Düğümü, öğretmen, çocuk ve sosyal medya ilişkisini merkeze alarak ebeveyn-çocuk ilişkilerini de sorguluyor. Oyun, oğlu intihar eden bir annenin öğretmeni suçlamasıyla başlıyor. Burada, öğretmenin sorumluluğunun sınırları sorgulanıyor. Aynı zamanda, çocukların içsel dünyası da derinlemesine ele alınıyor. Oyun ilerledikçe, Gidion’un intiharını izleyen olaylar, ebeveynlerin çocuklarını nasıl yetiştirdiği konusundaki önemli soruları gündeme getiriyor.
Seyirciyi Düşündürüp Konuşturacak Bir Oyun
Ersin Umulu, oyunla ilgili olarak, eserin seyirciyi yalnızca düşündürmekle kalmayıp, aynı zamanda derin bir tartışma başlatacağını belirtti. Oyun, Gidion’un intiharının sebeplerini, yazdığı sert bir kompozisyon üzerinden işliyor. Kompozisyonun sosyal medyada paylaşılması okulda büyük bir kaosa yol açıyor. Gidion’un masumiyetini sorgulayan izleyici, onu etkileyen kötü annelik ve eksik babalıkla yüzleşiyor. Oyun, tüm karakterlerin bu karmaşık düğümlerin bir parçası olduğunu vurguluyor.
Gidion’un Düğümü’nün Derin Mesajı ve İleriye Dönük Etkileri
Umulu, “Gidion’un Düğümü”nün, sosyal medya çağında gençlerin iç dünyası, ebeveynlik ve toplumsal baskılar gibi önemli meseleleri gündeme getirdiğini söyledi. Oyun boyunca, kayıpla başa çıkma, suçluluk ve masumiyet gibi duygusal temalar derinlemesine işleniyor. Aynı zamanda, Gidion’un karakterinin, sanat dehası mı yoksa sosyopat bir kişi mi olduğu sorusu da izleyicinin zihninde yer ediyor.
Gidion’un Düğümü’nde Kimler Yer Alıyor?
Oyun, dramaturg olarak Hatice Yurtduru’nun katkılarıyla sahnelenirken, müziklerine Barış Manisa imza atıyor.