Zendaya, 2024 yılında Denis Villeneuve’ün Dune: Part Two ve Luca Guadagnino’nun Challengers filmlerindeki performanslarıyla büyük beğeni toplarken Angelina Jolie de Pablo Larraín’in Maria filminde opera sanatçısı Maria Callas’ı canlandırarak sinemaya geri döndü. İkili, ödül sezonunun keyfini çıkarırken The Hollywood Reporter için bir araya gelerek sinema dünyası üzerine derinlemesine sohbet etme fırsatı buldu. Jolie, In the Land of Blood and Honey, Unbroken ve Without Blood gibi projelerde yönetmenlik yaptı ve Zendaya da bir gün yönetmenlik yapmak istediğini ancak bu sorumluluğu üstlenme konusunda bazı çekinceleri olduğunu belirtti.
Zendaya, yuvarlak masa toplantısında Jolie’nin bu korkularını yatıştırarak ona yalnız olmadığını ve işin içinde harika bir ekip olacağını hatırlattı. Zendaya, yönetmenlik hakkında konuşurken şu şekilde paylaştı: “Gerçekten bu işte, tüm bu dahi insanların fikirlerinin bir bileşenisin.” Zendaya, Jolie’nin deneyimlerinden faydalandığını ve yönetmenlik sürecine farklı bir bakış açısıyla yaklaştığını belirtti. “Az önce yönetmenlik hakkında konuşuyorduk çünkü bir gün yönetmenlik yapmak isterim ve sen bunu çok güzel bir şekilde başardın. Beni bu kadar heyecanlandıran şey yönetmenlik, ve bana ‘Ama sana yardımcı olacak insanlar var.’ dedin. Bizimle çalışan, tıpkı bizim gibi karakterleri yaratan bu harika ekipler var.”
Zendaya, Challengers filminin ardından, New York Times’a verdiği röportajda da yönetmenlik konusundaki düşüncelerini paylaşmıştı. Yaratıcı ortamı sevdiğini ancak bu alanda tamamen kontrol sahibi olmanın henüz kendine uygun olmadığını açıklamıştı. “Sette olmak çok hoşuma gidiyor çünkü sadece yaratıcı anlamda uyarıcı değil, aynı zamanda özgür hissettiğim yerlerden biri.” demişti Zendaya. “Beynimdeki o aşırı eleştirel ve öz farkındalık yaratan şey neyse, o şeyin olmadığı, sadece başka insanlarla bir şey yaratmak amacıyla spontane olabildiğim tek yer orası ve bundan dolayı hiç suçluluk duymuyorum ama henüz yönetmenlik yapmak için yeterince özgüvenli hissetmiyorum.”
Şu an için Zendaya, sadece birlikte çalıştığı yönetmenlerden değil, kendisinden önce bu işi yapan ve tecrübeleriyle yol gösterebilecek olan Angelina Jolie gibi isimlerden öğrenmeyi tercih ediyor.
Zendaya, Angelina Jolie, Demi Moore ve Tilda Swinton gibi deneyimli isimlerle bir yuvarlak masa toplantısına katılmanın ne kadar değerli olduğunu şu şekilde dile getirdi: “Bu tür anları yaşayabilmek gerçekten çok değerli. Çünkü en azından şimdi bağlantılar kuruldu. Sorular sormak için ulaşabilirim, çünkü hepinizin bu kadar deneyimi var ve bu çok değerli. Çoğu zaman, ‘Merhaba, biraz tavsiye alabilir miyim?’ diye sormaya çok heyecanlanıyorum. Çünkü bu tür bir topluluk gerçekten çok önemli.”
Jolie, bir yönetmen olarak öğrendiklerini paylaşırken oyuncuların filmdeki katkılarını vurguladı: “Her zaman ekipleri seven ve bir bütünün parçası olduğumu anlayan bir oyuncu olmuştum. Ama bir yönetmen olduktan sonra, tüm parçaların ve tüm ihtiyaçların çok daha fazla farkına varıyorsunuz ve bir oyuncunun önemli olduğunu ama sadece bir parça olduğunu çok net bir şekilde görüyorsunuz,” dedi Jolie. “Bir şey arıyorsunuz, bu mükemmel bir sunum ya da mükemmel bir okuma değil. Gözlerinde bir şey olan, biraz dağınık, biraz cesur birini arıyorsunuz. Bir oyuncuyu ilginç yapan şeylerin çoğu aslında onun ilginç bir insan olmasıdır… Oyuncuları zorluyorum ve onları destekliyorum.”